8 research outputs found

    A template-based code generator for web applications

    Get PDF
    The importance and usage of web applications grow every day. Today from small businesses to large-scale corporations, many institutions prefer web applications for both their internal and external services. Code size and complexity of these kinds of applications grow rapidly. This brings up the question of how to improve the development process of web applications. A solution can be to use code generators. This paper introduces a template-based code generator to improve the development process of web applications. The code generator was developed and integrated into a real-life web application. Today, the web application together with the code generator is actively used in industry. This proves that an effective integration of a template-based code generator into a real-life large-scale web application can be achieved. In addition, the effectiveness of automatic code generation to manual implementation was shown with experimentation. Throughout the experiments, bug-free code generation was observed. Also, 98.95% improvement in average development time, 93.97% improvement in average test run count, and 49.37% improvement in average code size was achieved.Fast particles like bullets are trying to pierce the structures in front of it. Studies to prevent this effect have been an ongoing effort of humanity since the early ages.Armor design studies against bullets and piercing pieces continue to be the focus of attention. For this purpose, tens of materials have been tried in hundreds of studies. Various structures are designed in many geometric variations and forms, and ballistic behavior is measured in test environments. Plate designs are predominantly formed with aluminum, ceramic and armor steel plates. These materials are used as the front and back support layers . This hard metal material structure has been tried to meet the need for easy movement and portability by including it in the fabric.In some studies, selected metal sheet materials have been tested with various thicknesses and sequences, ballistic performances have been determined, and impact resistance properties have been determined.In this review article, summaries of some of the studies conducted in recent years are presented, and it is aimed to create a target and perspective for future studies._x000D_ _x000D_ Amaç: Hematolojik parametrelerin prostat biyopsisi sonuçları üzerindeki öngörücü rolünü değerlendirmek Yöntem: Ocak 2014-Nisan 2016 tarihleri arasında ultrason eşliğinde prostat biyopsisi yapılan hastaları değerlendirdik. Hastalar histopatolojik sonuçlarına göre iki gruba ayrıldı: prostat kanseri saptanan ve saptanmamış hastalar. Biyopsi öncesi eritrosit sayısı, nötrofil sayısı, lenfosit sayısı, trombosit sayısı, hemoglobin düzeyi, hematokrit, kırmızı hücre dağılım genişliği, ortalama trombosit hacmi, trombosit dağılım genişliği ve trombosit incelemesi yapıldı. Ek olarak, nötrofil lenfosit oranları ve trombosit lenfosit oranları hesaplandı. Bu parametreler iki grup arasında karşılaştırıldı ve istatistiksel olarak analiz edildi. Bulgular: Prostat kanseri 38 hastada (%30,25) ve benign prostat hastalıkları (prostat hiperplazisi veya kronik prostatit) 88 hastada (%69,85) tespit edildi. Prostat kanserli hastalar ile eritrosit sayısı, nötrofil sayısı, lenfosit sayısı, trombosit sayısı, hemoglobin düzeyi, hematokrit,eritrosit dağılım genişliği, ortalama trombosit hacmi ve trombosit dağılımı genişliği açısından benign durumları olan hastalar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktu. Ek olarak, gruplar arasında nötrofil/lenfosit oranı ve trombosit/lenfosit oranı açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktu. Sonuç: Hematolojik parametreler prostat biyopsi sonuçlarını öngörmede önemli bir rol oynamaz. Bu konunun daha fazla değerlendirilmesi için daha ileri çalışmalara ihtiyaç vardır.

    MBBench: WCET Kıyaslama Kümesi

    Get PDF
    One of the important features of any real-time software is the worst-case execution time (WCET). To get an understanding of the timing behavior of real-time systems and to prove that the real-time software meets its deadlines, WCET analysis is performed. Today, researchers actively develop new WCET analysis methods and tools. Therefore, they need benchmark programs to evaluate and compare their work. To meet this need, in this study we present a new benchmark suite, called MBBench. MBBench includes a collection of C programs for Linux operating system and RTEMS real-time operating system. Its main aim is to help the evaluation and comparison of measurement-based WCET analysis methods/tools. MBBench has been published as open source. It can be obtained freely over the Internet.Herhangi bir gerçek zamanlı yazılımın en önemli özelliklerinden birisi, en kötü durum yürütme süresidir (WCET)._x000D_ Gerçek zamanlı sistemlerin zamanlama davranışını anlamak ve gerçek zamanlı yazılımın son teslim tarihlerini_x000D_ karşıladığını kanıtlamak için WCET analizi yapılır. Günümüzde araştırmacılar aktif olarak yeni WCET analiz_x000D_ yöntemleri ve araçları geliştirmektedir. Dolayısıyla, çalışmalarını değerlendirmek ve karşılaştırmak için kıyaslama_x000D_ programlarına ihtiyaç duymaktadırlar. Bu çalışmada, bu ihtiyacı karşılamaya yardımcı olmak amacıyla MBBench_x000D_ isminde yeni bir kıyaslama kümesi sunuyoruz. MBBench, Linux işletim sistemi ve RTEMS gerçek zamanlı işletim_x000D_ sistemi için C programları koleksiyonu içermektedir. Kıyaslama kümesinin temel amacı, ölçüm tabanlı WCET_x000D_ analizi yöntemlerinin/araçlarının değerlendirilmesine ve karşılaştırılmasına yardımcı olmaktır. MBBench, açık_x000D_ kaynak kodlu olarak yayınlanmıştır ve İnternet üzerinden ücretsiz olarak edinilebilir.Herhangi bir gerçek zamanlı yazılımın en önemli özelliklerinden birisi, en kötü durum yürütme süresidir (WCET). Gerçek zamanlı sistemlerin zamanlama davranışını anlamak ve gerçek zamanlı yazılımın son teslim tarihlerini karşıladığını kanıtlamak için WCET analizi yapılır. Günümüzde araştırmacılar aktif olarak yeni WCET analiz yöntemleri ve araçları geliştirmektedir. Dolayısıyla, çalışmalarını değerlendirmek ve karşılaştırmak için kıyaslama programlarına ihtiyaç duymaktadırlar. Bu çalışmada, bu ihtiyacı karşılamaya yardımcı olmak amacıyla MBBench isminde yeni bir kıyaslama kümesi sunuyoruz. MBBench, Linux işletim sistemi ve RTEMS gerçek zamanlı işletim sistemi için C programları koleksiyonu içermektedir. Kıyaslama kümesinin temel amacı, ölçüm tabanlı WCET analizi yöntemlerinin/araçlarının değerlendirilmesine ve karşılaştırılmasına yardımcı olmaktır. MBBench, açık kaynak kodlu olarak yayınlanmıştır ve İnternet üzerinden ücretsiz olarak edinilebilir

    A switchable approach to large object allocation in real-time Java

    Get PDF
    Over the last 20 years object-oriented programming languages and managed run-times like Java have been very popular because of their software engineering benefits. Despite their popularity in many application areas, they have not been considered suitable for real-time programming. Besides many other factors, one of the barriers that prevent their acceptance in the development of real-time systems is the long pause times that may arise during large object allocation. This paper examines different kinds of solutions that have been developed so far and introduces a switchable approach to large object allocation in real-time Java. A synthetic benchmark application that is developed to evaluate the effectiveness of the presented technique against other currently implemented techniques is also described

    Gerçek zamanlı Java’ da büyük nesnelere bellek ayırmak için anahtarlamalı yaklaşım

    Get PDF
    06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.Son yirmi yılda nesne yönelimli programlama dilleri ve yönetilen çalışma zamanları, yazılım mühendisliği yönünden sağladıkları avantajlardan ötürü oldukça popüler hale geldiler. Ancak birçok uygulama alanındaki bu popülerliklerinin aksine, aynı programlama dilleri ve çalışma zamanları, gerçek zamanlı programlama için uygun görülmediler. Birçok faktörün yanı sıra, bunların gerçek zamanlı sistemlerin geliştirilmesi için kullanılmalarının önündeki bariyerlerden bir tanesi, büyük nesnelere bellek ayırma esnasında karşılaşılma olasılığı olan uzun bekleme zamanlarıdır. Bu tez gerçek zamanlı Java için zamanımıza kadar geliştirilmiş olan farklı büyük nesnelere bellek ayırma çözümlerini inceler ve bu çözümlere alternatif olarak anahtarlamalı yeni bir yaklaşım sunar. Sunulan tekniğin performansının hali hazırda uygulanmış diğer tekniklerle karşılaştırılması amacıyla geliştirilmiş olan sentetik bir kıyaslama uygulaması da bu tezde açıklanmıştır.Over the last twenty years object oriented programming languages and managed runtimes like Java have been very popular because of their software engineering benefits. Despite their popularity in many application areas, they have not been considered suitable for real-time programming. Besides many other factors, one of the barriers that prevent their acceptance in the development of real-time systems is the long pause times that may arise during large object allocation. This thesis examines different kinds of solutions which have been developed so far and introduces a switchable approach to large object allocation in real-time Java. A synthetic benchmark application which is developed to evaluate the effectiveness of the presented technique against other currently implemented techniques is also described

    Gerçek zamanlı Java’ da büyük nesnelere bellek ayırmak için anahtarlamalı yaklaşım

    Get PDF
    06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.Son yirmi yılda nesne yönelimli programlama dilleri ve yönetilen çalışma zamanları, yazılım mühendisliği yönünden sağladıkları avantajlardan ötürü oldukça popüler hale geldiler. Ancak birçok uygulama alanındaki bu popülerliklerinin aksine, aynı programlama dilleri ve çalışma zamanları, gerçek zamanlı programlama için uygun görülmediler. Birçok faktörün yanı sıra, bunların gerçek zamanlı sistemlerin geliştirilmesi için kullanılmalarının önündeki bariyerlerden bir tanesi, büyük nesnelere bellek ayırma esnasında karşılaşılma olasılığı olan uzun bekleme zamanlarıdır. Bu tez gerçek zamanlı Java için zamanımıza kadar geliştirilmiş olan farklı büyük nesnelere bellek ayırma çözümlerini inceler ve bu çözümlere alternatif olarak anahtarlamalı yeni bir yaklaşım sunar. Sunulan tekniğin performansının hali hazırda uygulanmış diğer tekniklerle karşılaştırılması amacıyla geliştirilmiş olan sentetik bir kıyaslama uygulaması da bu tezde açıklanmıştır.Over the last twenty years object oriented programming languages and managed runtimes like Java have been very popular because of their software engineering benefits. Despite their popularity in many application areas, they have not been considered suitable for real-time programming. Besides many other factors, one of the barriers that prevent their acceptance in the development of real-time systems is the long pause times that may arise during large object allocation. This thesis examines different kinds of solutions which have been developed so far and introduces a switchable approach to large object allocation in real-time Java. A synthetic benchmark application which is developed to evaluate the effectiveness of the presented technique against other currently implemented techniques is also described

    EDU-DRM: A Digital Rights Management (DRM) system for K-12 education

    Get PDF
    The technological achievements in digital publishing have made paperless education possible even in K-12 education. Aside from high bandwidth distribution infrastructure, the main difficulties of digital publishing are preserving personal information and protecting the rights of copyrighted contents. Although specially designed Digital Rights Management (DRM) systems can be used to control distribution and usage of private and/or copyrighted contents in K-12 education, dealing with a large number of bursty concurrent access requests and changing the access rights of a large number of students from one content class to another at the end of each education period make the problem different from existing ones. This paper introduces a new DRM system, called EDU-DRM, which includes a novel bit based authorization approach to reduce the processing time for authorization requests and automatize the access right adjustments with predefined rules for K-12 education. During the study, an experimental framework is designed using Apache Bench to analyze the proposed approach and evaluate it. The system is compared with XML based authorization approach and the results are presented in the paper. (C) 2019 Sharif University of Technology. All rights reserved

    Genelleştirilmiş saçılım matris tekniği ve macsyma

    No full text
    Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır.ÖZET Anahtar Kelimeler: Genelleştirilmiş Saçılım Matrisi, GSM, Sembolik Hesaplama, Bilgisayar Cebir Sistemi, Macsyma Genelleştirilmiş saçılım matris tekniği, geleneksel saçılım matris tekniğinin genişletilmiş bir versiyonudur. Saçılım matris tekniği tek bir bağlantının yansıma ve iletim karakteristiklerini tanımlar. Genelleştirilmiş saçılım matris tekniği tüm baskın ve üst-derece modlann saçılım karakteristiklerini de dikkate alır. Bu yüzden, oldukça komplike süreksizliklerin saçılım karakteristikleri genelleştirilmiş saçılım matris tekniği ile kolaylıkla tanımlanabilir. Bilgisayar cebir sistemleri, adından da anlaşılacağı üzere matematiksel işlemleri, her ne kadar nümerik olarak çözümleyebilseler de aslmda daha çok sembolik olarak çözümlemek üzere geliştirilmiş sistemlerdir. Bu tezde yoğun olarak kullanılan Macsyma, ilk bilgisayar cebir sistemlerinden birisidir. Bu çalışmada öncelikle, bilgisayar cebir sistemi ve saçılım fenomeni konularına genel bir giriş yapılmıştır. Daha sonra genelleştirilmiş saçılım matris tekniği ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir. Bu girişten sonra tekniğin çözüm algoritması oluşturulmuş ve anlatılmıştrr. Bu tekniği sembolik olarak çözümleyen bir program yazılmıştır. Program, problemsiz bir şekilde çalıştırılmış ve pratik bir örneği çözümlemede kullanılmıştır. Böylelikle bu tekniğin bilgisayar cebir sistemleri yardımıyla çözümlenebileceği kanıtlanmıştır. Bu çalışma aynı zamanda, ileride bu tekniği diğer bilgisayar cebir sistemlerine uygulayacak diğer çalışmalara öncülük edebilir. vııÖZET Anahtar Kelimeler: Genelleştirilmiş Saçılım Matrisi, GSM, Sembolik Hesaplama, Bilgisayar Cebir Sistemi, Macsyma Genelleştirilmiş saçılım matris tekniği, geleneksel saçılım matris tekniğinin genişletilmiş bir versiyonudur. Saçılım matris tekniği tek bir bağlantının yansıma ve iletim karakteristiklerini tanımlar. Genelleştirilmiş saçılım matris tekniği tüm baskın ve üst-derece modlann saçılım karakteristiklerini de dikkate alır. Bu yüzden, oldukça komplike süreksizliklerin saçılım karakteristikleri genelleştirilmiş saçılım matris tekniği ile kolaylıkla tanımlanabilir. Bilgisayar cebir sistemleri, adından da anlaşılacağı üzere matematiksel işlemleri, her ne kadar nümerik olarak çözümleyebilseler de aslmda daha çok sembolik olarak çözümlemek üzere geliştirilmiş sistemlerdir. Bu tezde yoğun olarak kullanılan Macsyma, ilk bilgisayar cebir sistemlerinden birisidir. Bu çalışmada öncelikle, bilgisayar cebir sistemi ve saçılım fenomeni konularına genel bir giriş yapılmıştır. Daha sonra genelleştirilmiş saçılım matris tekniği ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir. Bu girişten sonra tekniğin çözüm algoritması oluşturulmuş ve anlatılmıştrr. Bu tekniği sembolik olarak çözümleyen bir program yazılmıştır. Program, problemsiz bir şekilde çalıştırılmış ve pratik bir örneği çözümlemede kullanılmıştır. Böylelikle bu tekniğin bilgisayar cebir sistemleri yardımıyla çözümlenebileceği kanıtlanmıştır. Bu çalışma aynı zamanda, ileride bu tekniği diğer bilgisayar cebir sistemlerine uygulayacak diğer çalışmalara öncülük edebilir. vı

    A template-based code generator for web applications

    No full text
    The importance and usage of web applications grow every day. Today from small businesses to large-scale corporations, many institutions prefer web applications for both their internal and external services. Code size and complexity of these kinds of applications grow rapidly. This brings up the question of how to improve the development process of web applications. A solution can be to use code generators. This paper introduces a template-based code generator to improve the development process of web applications. The code generator was developed and integrated into a real-life web application. Today, the web application together with the code generator is actively used in industry. This proves that an effective integration of a template-based code generator into a real-life large-scale web application can be achieved. In addition, the effectiveness of automatic code generation to manual implementation was shown with experimentation. Throughout the experiments, bug-free code generation was observed. Also, 98.95% improvement in average development time, 93.97% improvement in average test run count, and 49.37% improvement in average code size was achieved
    corecore